7 Aralık 2007 Cuma

Amasya Gezi rehberi

Amasya | Otel | Gezi rehberi | Konaklama | Tarihi yerler | Tatil yerleri Düğün Adetleri

Yörede evlenme yaşı yirmili yaş civarıdır. Genellikle tek eşliliğin tercih edildiği yörede, akrabalarla evlendirme isteği ön plandadır. Mirasın bölünmemesi amaçlandığından alınacak gelinin veya damadın aynı kültürden, tanıdık bir yerden olması da etkendir.

Bir genç evlenme isteğini ailesine hissettirebilmek için, babasının ayakkabısının birisini ters çevirir, bazen de ayakkabıyı kapı eşiğine çivi ile çakar veya baba yanında iken ayakkabısını ters giyer (sağ ayakkabı sola, sol da ayakkabı sağa). Bu; ‘beni evlendirin’ anlamına gelir.

Genç kızlar, evlenme isteklerini bazen davranışlarındaki canlılıkla, bazen de aile fertleriyle geçimsizlik olarak dışa vururlar.

Evlenemeyen kızların kısmetlerinin bağlı olduğuna inanılır ve açılması için evliyalara gidilip dua edilir, Cuma günleri selâ vakti kilit açılır. (bahtım böyle açılsın diye).

Evlenecek çağa gelmiş erkek için, düşünülen kızın evine gidilir. Öncelikle kızdan su istenir, bardağın ve halıların temizliğine, evin düzenine bakılır. İzlenim olumlu ve gençler de birbirini beğenmişse birkaç gün sonra dünür gidilir ve buna ‘dünür düşme’ denir.

Erkek tarafının aile büyükleri, oğullarına almayı düşündükleri kız evine giderler. Yapılan sohbet içerisinde en yaşlı kişi konuya girer ve ‘Allah’ın emri Peygamberin kavliyle kızınızı oğlumuza istiyoruz’, kız evi de ‘kısmetse olur’ derler. Ancak, kız hemen verilmez, birkaç kez gidilir.

Kız evi, kızı vermeye niyetliyse, erkek tarafını araştırıp soruşturduktan sonra, uygun görülmüşse, gelmeleri için haber gönderir.

Söz Kesme

Kız evinin davetinden sonra, erkek tarafı aile büyükleri, bir araya gelerek kız evine giderler. Bu toplantıda gelin ve damada ‘söz yüzükleri’ takılır. Nişan, düğün tarihleri, kız evinin istekleri konuşulur ve karara bağlanır. Söz kesildikten sonra, gelin ve damat adayı tarafından orada bulunanların elleri öpülür, dualar okunur. Bütün işlerin tatlılıkla gitmesi için şerbet içilir veya lokum yenir.

Eksik Görme

Gelin adayı, annesiyle birlikte, erkek evince, alış-verişe götürülür. Takı ve eşyalar yanında, nişan kıyafeti ve düğün için gelinlik, ayrıca kız tarafının yakınlarına da hediyelik gömlek, elbiselik, çorap vs. alınır. Buna ‘eksik görme’ denir.

Nişan

Genellikle hafta sonları kız evinde yapılır. Nişana davet için, erkek evinden birisi çıkar ve davet ettiği her eve bir şeker veya davetiye verir. Daveti yapan kişiye ‘okuyucu’ denir.

Kız evinde, gelenlere yemekler verilir, getirilen hediyeler, sesi gür biri tarafından bağırılarak çevreye duyurulup orta bir yerde oturan gelinin başında çevrilir (töre çevrilmesi), takılar takılır.

Nişanlılık süresinde, dini bayram olursa kız evine kurbanlık ve hediyeler gönderilir.

Düğün

Erkek evinde, davul-zurna ekibi cuma gününden itibaren çalmaya başlar, düğün evinin belli olması için bayrak dikilir, düğün kahyası, yiğitbaşı tespit edilir. Gelin ve damat adayları tarafından sağdıç (gelin ve damadın düğün boyunca her işini takip eden tecrübeli bir kişi) seçilir. Gelen misafirlere yemek ikram edilir. Buna danışık yedirme denir.

Cumartesi günü, köyde ise geniş bir mekan, şehirde ise düğün salonunda kız ve erkek tarafları bir araya gelir. Müzik eşliğinde eğlenilir, davetlilere ikramlar yapılır. Düğün, gelin ve damada takı takılması ile son bulur. Bütün masrafları erkek evi karşılar.

Kına Gecesi

Cumartesi akşamı kız evinde kına gecesi yapılır. Kızın annesi tarafından karılan kına, bir tepsi ortasına konulup etrafına mumlar dikilir. Bulunulan mekanın orta kısmına oturan geline kına seti giydirildikten sonra kına türküleri ve ilahilerle gelin ağlatılır. Avucuna altın konularak geline kına yakılır.

Davul zurna eşliğinde damatla birlikte kız evine kına almaya gelinir. Karılmış olarak hazır duran kına, etrafında mumlar, çerez, havlu, mendil konulan tepsi içerisinde damadın sağdıcına satılır. Kına alındıktan sonra (köy ise kız evinden bir de tavuk alınarak) oynaya oynaya erkek evine dönülür.

Damat Kınası

Damada kına yakılırken; sağdıç parmağını kınaya banarak elini yukarı kaldırır, bir iki üç diye saydıktan sonra bekar gençler kınalı parmağa ulaşmaya çalışırlar. Kim önce kınayı almışsa ilk onun evleneceğine inanılır. Kalan kına damadın arkadaşlarına dağıtılır (darısı bekarların başına olsun diye).

Kına gecesinde gelinin ve damadın yanında arkadaşları kalır, bu gecede gelinin ayakkabısının altına bekar kızların isimleri yazılır, kimin ismi silinirse onun evleneceğine inanılır.

Gelin Alma

Pazar günü, gelin getirmek üzere gelin arabası süslenir. Akraba, arkadaş, komşu, ve ahbaplara ait araçlardan oluşan konvoyla, gelin evine hareket edilir. Kız evince, gelen araçlara yemeni, şifon, havlu gibi hediyelik takılır.

Gelin alıcılardan, genç kızlar bahşiş almak için kapıyı açmazlar ve gelin sandığının üstüne de otururlar. Düğün kahyasınca bahşişler verilir, kapılar açılıp gelinin çeyizi taşınır. Gelin çeyizi yüklenirken alınan "müjde yastığı" damat evine getirilip (gelin geliyor anlamındadır) evde bekleyen kaynanaya bahşiş karşılığı verilir.

Gelinin beline, erkek kardeşi kırmızı ‘kardeş kuşağı’ nı bağlar. Gelin, yakınları ile vedalaştıktan sonra babası tarafından gelin alıcılara teslim edilip dualar okunur.

Gelin gezdirilerek damadın evine getirilir. Kaynata, bahşiş vermeden gelin arabadan inmez. Gelin eve girmeden, damat yüksek bir yerden gelinin üzerine çerez ve bozuk para serper veya kaynana içinde bozuk para bulunan bir çömleği kırar (kötü huylardan kurtulsun, bolluk olsun diye). Gelin; kuzu postuna bastırılır (kuzu gibi olması için). Eline verilen yağı, kapı eşiğine sürer (yağ gibi eriyip evine ısınsın diye). Üzerine basıp geçmesi için ayağının altına demir leğen konulur (demir gibi sağlam olsun diye).

Gelin içeriye girdikten sonra, kendi çeyiz sandığının üstüne kıbleye doğru oturtulur, kucağına erkek çocuk verilir. Gelin, kaynanaya, görümcelere ve orada bulunanlara şeker verir (tatlı dilli olalım diye). Çevreden gelin görmeye gelinir.

Asker Uğurlama

Askere gidecek gençleri; haftalar öncesi akraba, komşu ve ahbaplar sırayla yemeğe davet eder, harçlık, giyecek gibi hediyeler verirler. Gençler askere gidecekleri gün bütün yakınları tarafından davul – zurna eşliğinde halaylarla, dualarla uğurlanır.

Sünnet Düğünü

Sünnet düğünleri genellikle hafta sonları yapılır. Sünnet olacak çocuk hamama götürülür. Sünnet elbisesi giydirilir. Gelen davetlilerle birlikte araç konvoyu oluşturulur, sünnet olacak çocuğa ve arkadaşlarına çevre gezisi yaptırıldıktan sonra eve getirilerek sünneti yapılır. Gelen davetliler, çocuğu ziyaret ederek hediyelerini verirler. Yemekler ikram edilir, sazlı sözlü eğlenceler yapılır. Ayrıca mevlit okutarak sünnet yapanlar da vardır.

Türkiye illeri arası mesafeler

AFYON///
afyon | Otel | Gezi rehberi | Konaklama | Tarihi yerler | Tatil yerleri Dünya üzerinde önemli bir konumda bulunan Anadolu'nun, stratejik öneme sahip köprüsü konumundaki bir noktasında yer alan Anadolu'nun kilidi Afyonkarahisar ili de coğrafi konumu nedeniyle Anadolu'yu yurt edinmiş birçok kavmin yerleşerek yaşamlarını sürdürdüğü, kendi kültürlerini yerel kültürlerle yoğurarak yeni kültürler ortaya çıkartıp medeniyetlerin gelişmesine katkıda bulunarak önem kazanmış ve bu önemi günümüze kadar kaybetmeden korumuştur.

Binlerce yıl önce insan zekası ve becerisinin birer göstergesi olarak inşa edilen ve dünyada eşi benzeri olmayan insanlığın ortak hafızası durumundaki kültür varlıkları ile doğanın mucizesi olan doğal varlıkların incelenmesi, insanlığa tanıtılarak kültürel kaynaşma yoluyla insanlığın barışına hizmet yolunda bir adım olması bakımından önemlidir.

Frigler'in Anadolu'ya gelmelerinden binlerce yıl öncesinde, Çatalhöyük'te olduğu gibi Anadolu'da filizlenmiş ve yeşermiş, dünya uygarlıklarının gelişmesine ve söylenilenlerin aksine ilham kaynağı ve örnek olmuş uygarlıklar yer almıştır. Bu uygarlıklarla birlikte Anadolu'nun bereketini ifade edebilecek ve bereketle özdeş bir tanrıça olan Ana Tanrıça / Matar Kubile kültü oluşmuştur. Frigler ve diğer uygarlıklar da "bereket"in, yaşamın sürekliliği bakımından öneminin bilincinde olarak bu kültü devam ettirmişlerdir. Yaşamın sürekliliği için önemli olan verimli topraklar ve savunmaya uygun dağlık bölgelerin varlığı Frigler'in Afyonkarahisar ili ve çevresinde yerleşmelerine ve siyasal egemenliklerini yitirdikleri dönemde bile bin yılı aşkın bir süre kültür geliştirmelerine uygun ortam oluşturmuştur. Bu döneme ait kültür varlıklarının büyük bir kısmı zaman içerisinde gerek doğal gerekse kendini bilmez kişilerin tahribatları sonucunda yok olmuş ya da zarar görmüşlerdir. Ancak halen çevremizde gördüğümüz Frig eserleri, kendilerinden önceki ve sonraki uygarlıkların oluşturdukları kültürel miraslar ile birlikte topraklarımız üzerinde güneş gibi parlamaya, Anadolu'nun kültür ocağı olduğunu tüm dünyaya haykırmaya devam etmektedirler.

Afyonkarahisar, Kütahya ve Eskişehir illeri arasında kalan bölümde yer alan Frig Vadisi'nin tarihi, doğal ve kültürel dokusunun üç ilin ortak projesi olarak ele alınıp tanıtılmasının gerekliliği nedeniyle Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın koordinasyonunda üç ilin Valiliklerince çalışmalar başlatılmıştır. Bu kapsamda Afyonkarahisar Valiliği de bizzat Afyonkarahisar Valisi'nin talimatlarıyla ve himayelerinde, Acil Durum Yönetimi ve Bilgi İşlem Merkezi'nde (ADUYBİM), ilimiz resmi kurumlarında çalışan personellerin katılımıyla bir çalışma grubu oluşturmuştur. Çalışma grubu Frig Vadisi'nin ilimiz sınırları içerisinde kalan bölümünde öncelikle saha çalışmaları yapmış, saha çalışmalarının tamamlanmasından sonra elde edilen verilerin değerlendirilmesi çalışmalarını yapmıştır. Bu kapsamda yapılan iş ve işlemler, öncelikle ilimiz sınırları içerisinde bulunan tarihi, kültürel ve doğal varlıkların bilimsel esaslara uygun olarak belirlenmesi, sınıflandırılması, tescil durumlarının belirlenmesi, korunması ve tanıtılması sürecinde ilin ekonomik ve sosyal boyutlarının da belirlenerek; ulaşım, konaklama ve etkinlikler ile birlikte turizm potansiyelin ortaya çıkarılması, mevcut eksikliklerin belirlenerek ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği içerisinde bölgenin ekonomiye kazandırılmasına ilişkin kriterleri kapsamıştır.
///////////////////////////////////////////////////////////////////

Klavye Kısa Yolları Resimli

Numaralandırılmış Bölümlerin Kısa Yolları , Adları ve Kullanışları..

1.Stand Up/Sit Down:Oturmaya ve Kalkmaya Yarar Bu Sayede Can ve Mananız Dolar..Kısayol:N

2.Walk/Run:Koşmaya ve Yürümeye Yarar Kısayol:Yok

3.Auto Atack:Secilen Yaratığa Saldırır..Kısayol:Canavara İki Kez Tıkla..

4.Trace:Secilen Kisiyi Takip Eder.. Kısayol:Yok

5.Auto Run:Otomatik Tıkladıgınız Zaman Yurur Ama Dümdüz :) Kısayol:Yok

6.Exchange:Secilen Oyuncuyla Trade Yani Takas Yada Ticaret Yapmaya Yarar... Kısayol:Yok

7.Party:Secilen Kisiyi Partye Ekler... Kısayol:"P"Fakat Bu Oyunda Cok Onermem Partyi...

8.Auto Grab:Tıkladıgınız Zaman Size Yakın Olan İtemi Alır Maymun Varsa Hic Gerek Yok...Kısayol:G

9.Stall:Oyunda Tıkladıgınız Zaman Satıs İcin Dukkan Acar Belirlediginiz Bir Esyayı İstediginiz Fiyattan Satar... Kısayol:Yok

10.Alchemy:Oyunda + Basma ve Ozellik Eklemeye Yarar Nasıl Basıcam Diyorsanız Brojanska Abinin Konularına Bakın Orada Resimli Var... Kısayol:Y

11.Bunun Adı Yok Kısa Yoluda Bu Yardıma İhtiyacınız Oldugunu Ve Party Aradıgınızı Gosterir...

12.Auto Potion Recorvery:Bu Oyunda Otomatik Pot Basmaya Yarar Resmi Altta

Need for Speed Underground 2 hileleri: OYUN HİLELERİ

"Press Enter" yazisinin oldugu ekranda asagidaki hileleri uygulayabilirsiniz .

HILELER :

regmebaby : Kariyer moda baslarken 20000 puan verir.

opendoors : Tüm oyun yerlerini açar

ordermybaby : Tüm araçlari açar.

gimmevisual1 : 1.kademe görsel yükseltmeleri açar.

gimmevisual2 : 2.kademe görsel yükseltmeleri açar.

needperformance1 : 1. kademe performans yükseltmelerini açar.

needperformance2 : 2.kademe performans yükseltmelerini açar.


needmybestbuy : En çok satin alinanlar listesini aç.

gotmycingular : Sponsor listesini aç.

gottahavebk : Burger King listesini aç.

gottaedge : Büyük sponsorlar listesini aç

davidchoeart : Bilinmiyor

shinestreetbright : Bilinmiyor

wantmyd3 : Bilinmiyor

wannacapone : Bilinmiyor

gimmechingy : Bilinmiyor

yodogg : Bilinmiyor

tunejapantuning : Bilinmiyor

goforoldspice : Bilinmiyor

HALİDE EDİP ADIVAR

HALİDE EDİP ADIVAR


1882'de İstanbul’da doğdu. 9 Ocak 1964’te İstanbul’da yaşamını yitirdi. 1901'de Üsküdar Amerikan Kız Koleji’nde mezun oldu. Öğretmenleri arasında Rıza Tevfik Bölükbaşı ile sonradan evlendiği ve ilk kocası olan Salih Zeki de vardı. İlk yazıları "Halide Salih" takma adıyla Tanin gazetesinde yayınlandı. Balkan Savaşı yıllarında hastanelerde çalıştı. Gerek bu çalışmaları, gerekse müfettişliği sırasında İstanbul semtlerini dolaşması, ona çeşitli kesimlerden insanları tanıma fırsatını verdi. Gericilerin tepkisinden çekindiği için 31 Mart Olayı’nda çocuklarıyla birlikte Mısır’a gitti. Ayaklanmanın bastırılmasından sonra yurda döndü. 1909'dan sonra öğretmenlik, müfettişlik yaptı. Kadınların toplumsal yaşama katılması ve eğitilmesi için çalışan Teâli-i Nisvan Cemiyeti’ni kurdu. 1912’de kurulan Türk Ocağı’na katıldı. 1919'da Wilson Prensipleri Cemiyeti'nin kurucuları arasında yer aldı. Aynı yıl İzmir'in Yunan ordusu tarafından işgal edilmesini protesto için Sultanahmet Meydanı’nda düzenlenen mitingde yaptığı etkili konuşma büyük yankı uyandırdı. Hakkında soruşturma açılınca, 1917'de evlendiği ikinci eşi Adnan Adıvar birlikte Anadolu'ya geçerek Kurtuluş Savaşı'na katıldı. Çeşitli cepheleri dolaştı, Mehmetçiklere moral ve destek verdi. Kendisine önce onbaşı, sonra da üstçavuş rütbesi verildi.

Savaş sürerken Atatürk ile siyasi görüş ayrılığına düştü. 1917’de Adnan Adıvar ile birlikte yurtdışına çıktı. Fransa ve İngiltere’de yaşadı. Amerika’da Columbia Üniversitesi, Hindistan’da Delhi İslam Üniversitesi’nde konuk öğretim üyesi olarak dersler verdi. 1939’da Türkiye’ye döndü. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi İngiliz Filolojisi Kürsüsü Başkanı oldu. 1950’de milletvekili seçildi. 4 yıl sonra tekrar üniversiteye döndü. Ölümüne kadar kürsü başkanlığı görevini sürdürdü. 1910'da yayınlanan ilk romanı "Seviye Talip" ile 1911'de yayınlanan ilk öykü kitabı "Harap Mabetler" edebiyat çevrelerinde ilgiyle karşılandı. Romanlarının kadınları, Batılı bir anlayışla idealize edilmiş, güçlü ve kültürlü kadınlardı. Kahramanlarının kişiliklerine, ruh yapılarına ve davranışlarına önem vererek bu özelliğiyle Türk romanında yeni bir adım attı. Kurtuluş Savaşı döneminde ulusçu, milli duyguları öne çıkaran roman ve öyküler kaleme aldı. "Yeni Turan", ""Ateşten Gömlek" ve "Vurun Kahpeye" bu dönemin eserleridir. En tanınmış romanı "Sinekli Bakkal" yazarlığında olgunluk dönemini gösterir. Bu romanda Sinekli Bakkal mahallesinde yaşayan insanlar, aydınlar ve saray çevresi gibi 2'nci Abdülhamit döneminin farklı toplum kesimleri canlandırılır. Bu romanın yazıldığı yıllarda Türkiye bağımsız ve Batı yanlısı bir ülke olmayı tercih etmişti. Bir yandan da Tanzimattan beri süren Batı-Doğu çatışmasından kurtulamamıştı. Halide Edip, "Sinekli Bakkal"da Doğu'nun değerlerini bulup çıkarmak, Batı'nın karşısına koymak amacındadır. Roman "roman yanıyla zayıf olmakla" eleştirildi. Halide Edip'in ingilizce yazılmış incelemeleri de var.


ESERLERİ

ROMAN:
Heyula (1908)
Raik’in Annesi (1909)
Seviye Talip (1910)
Handan (1912)
Yeni Turan (1912)
Son Eseri (1913)
Mev’ud Hüküm (1918)
Ateşten Gömlek (1923)
Vurun Kahpeye (1923)
Kalp Ağrısı (1924)
Zeyno’nun Oğlu (1928)
Sinekli Bakkal (1936)
Yolpalas Cinayeti (1937)
Tatarcık (1939)
Sonsuz Panayır (1946)
Döner Ayna (1954)
Akile Hanım Sokağı (1958)
Kerim Ustanın Oğlu (1958)
Sevda Sokağı Komedyası (1959)
Çaresaz (1961)
Hayat Parçaları (1963)

ÖYKÜ:
İzmir’den Bursa’ya (Yakup Kadri, Falih Rıfkı ve Mehmet Asım Us ile birlikte, 1922)
Harap Mabetler (1911)
Dağa Çıkan Kurt (1922)

OYUN:
Kenan Çobanları (1916)
Maske ve Ruh (1945)

ANI:
Türkün Ateşle İmtihanı (1962)
Mor Salkımlı Ev (1963)

FIFA 07 Türkçe Spiker

FIFA 07 Türkçe Spiker
linkreli www.buketforumdan indire bilirsinız

Half-Life ve bot paketi

Half-Life ve modları için yapılmış olan bot paketi.
Bu program ile, hiç bir ağa bağlı olmadan, bilgisayara karşı Half-Life,
Team Fortress, Opposing Force vs. oynayabilirsiniz.
Ayarlanabilirlik sayesinde, botların zorluk seviyelerini, isimlerini hatta konuşmalarını da düzenleyebilirsiniz.
Türkçe 1.31 MB FREEWARE/Ücretsiz

PlayStation oyunlarını

PlayStation oyunlarını bilgisayarınızda oynamak istiyorsanız ePSXe yi mutlaka deneyin.
En iyi ve kullanımı en kolay emülatörlerden biri olan ePSXe
İngilizce 286 KB FREEWARE/Ücretsiz

Fifa 08 Türkçe Yama 1.6

Türkçe yamanın yeni versiyonu çıktı oyunu %83 oranında türkçeleştiriyor.

TÜRKÇELEŞTİRDİĞİ YERLER:

ANA MENÜ:
Ana menü %100
Diğer Menüler %100
İpucu %99
Oyuncu olusturma %100
Diğer Olusturmalar %99

COOP SEZON MODU:
Menüler %100
Coop sezon görev mesajları %30

MENAJER MOD:
Menüler %100
Menajer Mod: Gazete Mesajları %100
Menajer Mod: Yönetimden Gelen Mesajlar %70
Menajer Mod: Oyundan sonra gelen Mesaj cevap seçenekleri %30

LİGLER:
Menüler %100

TURNUVALAR:
Menüler %100
Not: Kurulum şifresi: socceroyun.net
471 KB Ücretsiz

GTA Vice City istanbul

En Popüler bilgisayar oyunu olan GTA Vice City için hazırlanmış olan
istanbul eki oyuna farklı bir tat katmak için bulunmaz fırsat.
Notl: Oyun istanbul şehri olmuyor, yalnızca bölgelerde değişiklik var.
Türkçe 8.40 MB FREEWARE/Ücretsiz
www.buketforum.com adresinden indirebilirsiniz

Fast Image Resizer 0.95

Fast Image Resizer ile resimlerinizi toplu halde yeniden boyutlandırabilirsiniz.
İngilizce 344 KB FREEWARE/Ücretsiz
www.buketforum.com sitesınden indirebilirsiniz

Bir kaşık bal öksürük ilacı

Bir kaşık bal öksürük ilacı
Çocuklara yatmadan önce verilecek bir kaşık bal, öksürüğü hafifletiyor.
ABD’de yapılan bir araştırma, çocuklara yatmadan önce verilecek bir tatlı kaşığı balın öksürüğü hafifletebileceğini ortaya koydu.

Araştırmayı yapan Pennsylvania Üniversitesi Tıp Fakültesi doktorlarından Ian Paul ve arkadaşları, balın, öksürük ilacı verilmesi ya da hiç tedavi yoluna gidilmemesiyle karşılaştırılınca, en iyi seçenek olduğunu belirtti. Araştırmacılar, balın, tahriş olmuş boğazı kaplayarak yumuşatabileceğini kaydetti.

"Archives of Pediatrics and Adolescent Medicine" dergisinin bu ayki sayısında yayımlanacak araştırmayla ilgili doktor Paul, birçok ailenin bu buluşlarına güveneceklerini ve "Annelerimiz haklıymış" diyeceklerini söyledi.

Doktorlar, araştırma sırasında aileleri aracılığıyla, üst solunum yolu enfeksiyonu bulunan 105 çocuğun bir bölümüne yaşlarına uygun dozda bal tadı verilmiş öksürük şurubu, diğerlerine yalnızca bal verdi. Çalışmanın sonunda, bal verilen çocukların daha iyi uyuduğu ve öksürüklerinin azaldığı aileleri tarafından bildirildi.

Bununla birlikte doktorlar, bir yaşın altındaki çocuklara, botulizm (ender rastlanan besin zehirlemesi) riski oluşturabileceği gerekçesiyle kesinlikle bal verilmemesi uyarısında bulunuyor

'Bebeklere bal yedirmeyin'

'Bebeklere bal yedirmeyin' (buketforum)
Sağlık Bakanlığı, annelere, bebek beslenmesiyle ilgili birkaç püf noktası verdi. Bir yaşından küçük bebeklere bal yedirilmemesi konusunda uyardı.





Sağlık Bakanlığı, alerjin maddeleri içermesi nedeniyle bir yaşından küçük bebeklere bal yedirilmemesini önerdi. Sağlık Bakanlığı, annelere, bebek beslenmesiyle ilgili birkaç püf nokta verdi.

Bal yerine pekmez
"Alerjin maddeleri içermesi nedeniyle bir yaşından küçük bebeklere bal verilmemelidir. Bunun yerine besleyici değeri çok daha fazla ve demirden zengin olan pekmezin tüketilmesi daha sağlıklıdır" diyen Bakanlık, böbrekleri henüz gelişmediğinden ve böbrek solid yükünü artırdığı için bir yaşına gelene kadar bebeklere tuz ve tuzlu gıdaların da verilmemesi gerektiğini bildirdi.

Bakanlık, "Şeker de boş kalori kaynağı olup, gelişmeye katkısı bulunmadığı ve yeme isteğini azalttığı için bebekler için uygun besinlerden değildir" açıklaması yaptı.

Anne sütünden vazgeçmeyin!
Bebeklere ilk altı ayda sadece anne sütü verilmesini öneren Bakanlık, altı ayın sonunda uygun pişirme yöntemi kullanılarak hazırlanan balık ve yumurta verilebileceğini kaydetti.
Posted by RÜYA_CAFE BUKETİN at Pazartesi, Aralık 03, 2007

ÇOCUK GELİŞİMİ

ÇOCUK GELİŞİMİ

ÇOCUĞUN GELİŞİMİNİ BİLMENİN ÖNEMİ:İnsanın gelişimi döllenmeden doğunu, doğumdan da ölümüne kadar durmaksızın sürer gider.Yaşlılık yıllarında boy büyümesinin duraksadığı,kimi kez boy uzunluğunun azaldığı görüldüğünde,insan gelişiminin durduğu sanılır.Oysa;insan hem bedendeki değişmeler,hem de öğrenme yoluyla gelişimini sürdürür.İnsan,canlı kaldığı sürece çevresiyle etkileşerek ve yaşayarak değişir,bir başka değişle gelişir.
Çocuk dünyaya geldiğinde büyüme ve gelişme için büyük bir güce sahip olup önemli ilerlemeler kaydeder.Sevgi, şefkat ve yakınlık ile büyüyen çocuklar normal olarak gelişirler.
Gelişim dönemlerinin incelenmesi ruh sağlığı bakımından da önemlidir.Dönemlerin ortak ruhsal gelişim yolunda gidip gelmediğini anlamaya yardımcı olur.Sağlıklı gelişimindeki sapmaların gözlemlenmesini kolaylaştırır.


GELİŞİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

İnsanın nasıl büyüyüp geliştiğini,gelişimin nasıl oluşturduğu açıklaya bilmek için gelişimle ilgili temel kavramaların çoğu kez karıştırıldığı ve birbirinin yerine kullanıldığı görülmektedir.Büyüme,gelişim ,olgunlaşma,öğrenme,hazır bulunuşluk ve eğitim bu kavramlar içerisinde en önemlidir.Bu nedenle bu kavramların açıklanmasının yararlı olacağı düşünülmektedir.
1-BÜYÜME:Çoğu kez birbiriyle karıştırılan “büyüme ve gelişme” sözcükleri,gerçekte birbirinden farklı kavramlar olup,biri diğerinin yerini almaz.
Büyüme, canlı varlığın bedensel yönü ile ilgilidir.Bedenin veya herhangi bir organın “bir durumdan,başka duruma geçişinde görülen bir dizi değişiklik” anlamına gelir.
2-GELİŞİM:Gelişim daha genel kapsamlı bir terimdir.Canlı varlığın bütün yaşamı boyunca geçirdiği bütün değişiklikleri kapsar.Gelişim insanın beden yapısı ,duygusal ve zihinsel özellikler açısından düzenli bir biçimde değişmesi ve istenilen görevleri yapabilecek bir duruma gelmesidir.
3-OLGUNLAŞMA:Gelişim kavramı genellikle olgunlaşma kavramı ile karıştırarak kullanılma eğilimindedir.İnsanlar olgunlaştıkça geliştiklerini düşündükleri için bu iki kavram birbirine karıştırılır.Oysa iki kavramı birbirinden ayırt etmek gerekir.Olgunlaşma,kişinin doğuştan getirdiği potansiyelin zaman içinde ortaya çıkmasını ifade eder.
4-ÖĞRENME:İnsanları diğer canlılardan ayıran en önemli özelliklerinden birisi öğrenme kapasitelerinin oluşudur.Biyolojik bir varlık olarak dünyaya gelen insan,kısa sürede pek çok yeni davranış öğrenir.Önce çevresine bilinçli olarak gülücükler dağıtır,yürümeye,konuşmaya başlar.Sonra giyinmeyi, arkadaşlarıyla oynamayı,okumayı-yazmayı, futbol oynamayı öğrenir.Bireyin yaptığı davranışların büyük bir çoğunluğu öğrenme türüdür.
5-HAZIRBULUNUŞLUK:Olgunlaşma ve öğrenme sonucu kişinin belli davranışları yapabilecek düzeye gelmesidir.Biyolojik olgunlaşmanın yanı sıra,öğrenmeyi gerçekleştirmek ve desteklemek için uygun şekilde düzenlenmiş çevresel faktörleri içerir.
6-EĞİTİM:Eğitim insanlığın doğuşundan beri daima olan,günümüzde de uygarlık düzeyi ne olursa olsun her toplumda süren bir süreçtir.Öğrenmenin oluşturduğu her durumda, insan davranışlarını değiştiren bir eğitim sürecinden söz edilebilir.Eğitim çabalarının genel amacı, yetişmekte olan çocukların ve gençlerin topluma sağlıklı ve verimli bir şekilde uyum yapmalına yardım etmektir.Bu uyumun gerçekleştirilmesi için bireylerin eğitim ve yetenekleri eğitim yolu ile en son sınırına kadar geliştirilir.